Günlük Bilgiler İhsan Atakan Döndür

         Her gün olduğu gibi yaşamaya çalışıyoruz. Peki nereye varmaya çalışıyoruz? Gün içinde oluşan fikirler , düşünceler şimdiye mi yoksa geleceğe mi ait? Aslında soru şu idi; gitmeye çalıştığımız yer kendimize göre doğru mu ? Her gün değişen birçok düşünce olumlu veya olumsuz bir döngü yaratabilir veyahut biz öyle zannedebiliriz. Fakat gerçekte olan en azından kendi adıma zihnimi kontrol etmekte bazen zorlanıyorum. Gerçekten düşünceleri öylesine sıralıyor ki. Fakat gelmek istediğim nokta bu yolun sonu sayılabilir. Kendimizi sadece düşünürken başarılı bulabiliyor muyuz? Bence bu gerçekten bir başarıdan öte çünkü somut olan her şeye hükmetmeye çalışan birçok insan soyut olan bazı şeylere dokunamıyor. Belki basit bir sorgulama ama insanlar her gün çok az kullandığımız zihinlerimizi ne zaman önemseyecek. Yahut diğer bir soru insan gerçekten ne zaman düşünmeye başlayacak? Sadece bazı şeyleri 'değerlendirmeye' çalışıyorum. Yaşarken değerlendirmek çok da değerli bi...

  Mezun olduktan sonra iş hayatında ne kadar hazır sayılırız?     Akademik eğitimde, sürekli olarak alınan teorik derslerin yanısıra ezber düzeniyle süregelen sınavlar genellikle üniversitede yoğun bir eğitim olmamasının nedeni sayılabilir.Fakat mezun olduktan sonraki işe alım sürecinde öğrencilerin vaziyeti nedir? Kariyer ile ilgili sorun tecrübesizlik değil uygulamalı olarak görülmeyen derslerin yarattığı psikolojik baskı denebilir. Diğer bir deyişle, tecrübe eksikliğinin ortaya çıkardığı sorundur. Bundan dolayı da mezun öğrenciler birçok kaynak ve ek eğitim setleriyle alanında gelişmeye çalışmaktadır. İstisnalar haricinde genel olarak yapılan araştırmalarda üniversite eğitimi almış %50'den fazla bireylerin ortak sorunu olarak varsayılabilir .

  Tek bir alanda çalışmanın avantajlar ı. Üniversitedeki bölüme göre değişkenlik gösteren ilgi alanlarımız genelde meslek seçimiyle paraleldir. Örneğin , alan içindeki çalışmalara göre öğrenilen ikinci veya üçüncü dil de değişkenlik gösterir. Buna bağlı kalınarak , kariyer yolundaki etkili konuşma tarzımız da gelişim göstermektedir. Bu tarz ilerlemelerin , dal ile bağlantılı olarak kişinin geniş kapsamlı gelişim göstermesidir. Sonuç olarak bu yazının yazılış amacı ise; '' en başarılı olduğunuz şey ne?'' diye yönetilen soruya tam bir cevap olmamasıdır.

  Bir alanda kendini geliştirmek.      Bireyin kendini geliştirmesi iki ana gruba ayrılır; birincisi düşünce ve davranış olarak gelişim göstermek ikincisi ise akademik olarak kendini geliştirme eğilimidir. Başlık iki ana dala ayrılsa da ana başlığımız tek bir alanda gelişim göstermek. Genelde insanlar bir konuda kendini geliştirmeye çalışırken bağlantısı olmayan konulara da ilgi duyabiliyor. Fakat bu süreç öğrenmemiz gereken ana alandaki süreci sekteye uğratır bu nedenle tamamen kendimizi bir alana vermemiz gerekir.

      Bir birey olarak kendimizi ne zaman daha iyi tanıyoruz? Bu geniş kapsamlı soruyu cevaplayabilmek için yaşantımızın içerisindeki anahtarları görmemiz gereklidir. Kişisel olarak gelişimimizin kendi elimizde olduğunu varsayarsak sonsuz bir döngü içerisinde olabiliriz. Fakat akademik olarak ya da belirli yaşam standartımız içerisinde kesinlikle kendimizi bir birey olarak atfettiğimiz an vardır. kişilik olarak kendini daha iyi yönlendirebilir. Ek olarak, kişi verdiği kararlarda kendini daha gerçek kişiliğiyle görebilir.

        Son günlerde birçok global problem yaşanıyor. Hepimizin bir fikri var ve fikirlerimiz bakış açımızı belirliyor.Ne kadar güvenli dünyada yaşıyoruz? Ya da kendi yaşam alanımızı ne kadar güvenli bir yer haline getiriyoruz? Son zamanlarda ülkeler yaygın bir virüsle baş etmeye çalışıyor. Bir taraftan oluşan depremler , yangınlar ve Çernobil vakası gibi olaylar görünmeye başlandı. Ufak gözüken Ukrayna yangını belki dolaylı olarak yine bizi etkileyecek. Bu süreçte üst üste gelen tüm olaylar günlük hayata tekrar sekte vuracak. Doğal afetler haricinde dünyada oluşan yapay felaketler hakkında düşüncelerimiz gerçekten insanlığın şu an korkusu ve çektiği acı mı yoksa bizim kirlettiğimiz bu dünyanın başına gelenler mi düşüncelerimiz?Aslında başlayan coronavirüsün bu yüzyılda olduğu gibi her yüzyıl karşımıza çıkmış.Bu olayları insanlığın hakedilmiş bir  sonucu olarak görüyorum.Bu tarz felaketleri yaşamamızın ana nedeni çevreye ve tüm canlılar alemine verilmiş zararın ...

                İnsanların günlük hayatını köşeye sıkıştıran koronavirüs içten içe düşüncelerimizi ele geçirdi. Düşüncemi bu yazıya yansıtmak bir o kadar güzelken diğer taraftan salgının perde arkası oldukça karanlık.Yaşanılan bu virüs salgını hakkında fikirlerimiz ve öngörülerimiz yeterince belirsiz hale geldi. Bu yazıyı yazan ben ve benim gibi birçok üniversiteli gencin kalmayan geleceğe karşı hevesi ve günlük hayata karşı hissiyatsızlığı ön plana çıktı.Diğer taraftan belirli yetişkinlerin ise ölüm kaygısı ve geride bırakacaklara karşı endişeleri oluştu.Ek olarak hala işyerinde çalışmak için sabah işe kalkan insanlardan diğer yanda sporcular da birçok endişe ile karşı karşıya.Herkesin yakındığı bu durumu atlatabilmek için evde kalmanın hayati rol oynadığı bugünlerde bazı insanların hala risk alarak gereksiz şekilde dışarı çıkması ne kadar doğru olabilir? Gerçekten önemsiyoruz fakat hepimiz bilinçli miyiz? Kafamızda çok fazla soru işareti varken...

  Neden kendimizi kıyaslarız diye bir başlık açmayacağım bile çünkü kıyasladığımız kısım geride kaldı ve artık bundan sonraki dönemde ne için kıyaslamamalıyız en önemlisi. Genel sorun kendimizi cesur bulmamaktan kaynaklanabilir. Belirli dönemlerde yaşanılan moral düşüklüğü önemli derecede tüm sahip olunan karakteristik özellikleri etkileyebiliyor. Cesur olmak ve cesurluğun getirdiği yükselen enerji ile aslında kendimizi daha iyi benimseriz ve kıyaslamaya gerek duymayız. Aslında biz herhangi bir boşluğa düştügümüzde bize sahip olan şey kıyaslama duygusu. Beyin , vücudu da direkt virüs gibi ele geçiriyor. Bu durum iş ortamında , sınavlarda ve özel hayatta her an görülüyor. Normal düşünsek aslında kimseden farkımız yok çok büyük sınıf farklılıkları hariç. Eğer bir durumda kendini bir kişiye göre yine eksik hissedersen onun durumunu direkt unutman için daha fazla çabalamaya harekete geçmen gerekiyor. Bu örnek aslında bir sabah gerçekten hırs yapıp koşuya gitmekten farksız. Fakat bunu h...